AKTUEL PSİKOLOJİ

Çocuğunuz Kardeşini mi Kıskanıyor?

Çocuğunuz Kardeşini mi Kıskanıyor?

Kıskançlık bütün insanların yaşadığı en doğal duygularından bir tanesidir. Kıskançlık bir nesneyi ya da kişiyi paylaşamama, sahiplenme duygusudur. Kıskançlık duygusu yaşamın her döneminde görülebilir, ancak çocukluk döneminde biraz daha yoğun yaşanabilir.

Kıskançlık bütün insanların yaşadığı en doğal duygularından bir tanesidir. Kıskançlık bir nesneyi ya da kişiyi paylaşamama, sahiplenme duygusudur. Kıskançlık duygusu yaşamın her döneminde görülebilir, ancak çocukluk döneminde biraz daha yoğun yaşanabilir. Özellikle 2-8 yaş arasındaki çocuklarda kıskançlık daha fazla görülür. Çünkü bu dönemde çocuklar mantık kavramıyla değil daha çok duygularıyla yaşamı analiz ederler. 
Çocuklarda kıskançlığın çeşitli sebepleri olabilir. Çeşitli sebeplerden olabildiği gibi çeşitli kişilere de yönelik olabilir. Arkadaşa, anneye, babaya veya kardeşe yönelik kıskançlık gibi. Çocuklar kendilerine gösterilen ilginin, sevginin azaldığını düşündükleri anda kıskançlık yaşayabilirler. Özellikle küçük çocuklarda yeni doğan kardeşi kıskanma, kimi zaman yaşamı etkileyecek ve davranış bozukluğuna neden olacak derecede yoğun yaşanabilen bir duygu olabilmekte ve yardım gerektiren bir hal alabilmektedir.
Kardeş kıskançlığında kardeşe duyulan yoğun öfke duyguları belirgindir. Çocuk kardeşinin daha ön planda olduğu, daha çok sevildiği, her istediğinin yapıldığını düşünür. Kendisinin ise ikinci plana atıldığı, kendisine karşı bir haksızlık yapıldığı ve artık sevilmediği düşünür. Kardeşin gelmesiyle beraber çocukta artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı endişesi hakimdir. Yaşadıkları kıskançlığı çeşitli şekillerde ifade edebilir, çeşitli tepkiler gösterebilirler.
Belirtileri Nelerdir?
-Çocuk o güne kadar evde kendisi ilgi ve sevginin merkezindeyken, birden ikinci plana itilmiş gibi hisseder. Artık anne babasının ve diğer yakınlarının sevgi ve ilgisini kardeşiyle paylaşmak durumundadır. Sevilmediği düşüncesiyle anneden tamamen uzaklaşır, içe kapanır, yemek yememeye ve zayıflamaya başlayabilir. 
- Bebeksi davranışlara geri dönebilir. Altına yapma , bebek gibi konuşma , parmak emme gibi davranışlar gösterebilir.
-Aşırı sinirli ve öfkeli olabilir, sakinleşmekte zorluk çekebilir. Öfkelerini ve hırslarını çevreye tekme atarak, başka insanlara vurarak gösterir. Özellikle kardeşine zarar verici davranışlarda bulunabilir.
-Uyku düzeninde bozulmalar görülebilir. Anne ve babasının yanında yatmak isteyebilir.
-Evden ayrılmak istemez, okula gitmeyi reddedebilir.
- Fiziksel bir rahatsızlıkları olmadığı halde karın ağrısı , mide bulantısı gibi psikosomatik belirtiler gösterebilirler. Bazı çocuklarda ateşlenme bile görülebilmektedir.
- Bazı durumlarda çocuk kıskançlık belirtilerini kendi içinde saklar. Belirtilerin tam tersini göstererek kardeşine aşırı ilgi ve sevgi gösterisinde bulunabilir. Bunun nedeni annesinin sevgisinin tamamını kaybetme korkusudur.
- Anne babaya sık sık onu sevip sevmediklerini sorma ve sevgilerinden bir türlü emin olamama yaşanabilir.
Kardeş Kıskançlığı Nasıl Önlenebilir?
-Öncelikli olarak anne ve babalar kardeş kıskançlığının doğal bir duygu olduğunu bilmeli ve bu konuda bilgi sahibi olmalıdırlar.
-Hamileliğin ilk döneminden itibaren çocuğa bir kardeşinin olacağı, eve yeni bir bireyin geleceği bu yüzden evin her zamanki halinden daha heyecanlı, karışık olacağı çocuğa anlatılmalıdır. Bu paylaşım onun anlayabileceği şekilde olmalıdır.
- Çocuğun kardeşini, büyük ve değişmez bir mutluluk içinde kabul etmesini beklememek gerekir. Kardeşini sevmek zorunda olduğu söylenmemelidir.
- Çocuğun kıskançlığının artmasına sebep olacak “pabucun dama atıldı” gibi şakalar yapılmamalıdır. Çünkü çocuk bunu algılayabilecek olgunlukta değildir.
-Kardeşini kıskanan çocuğu bu duygusundan ötürü suçlamak, yargılamak, cezalandırmak son derece yanlıştır.
-Anne ve babanın çocuğa verdiği güveni ve sevgiyi sadece sözcüklerle değil, davranışlarla da iletmelidirler. Bu da ancak çocuğa zaman ayırmaya devam ederek onunla konuşarak, onunla ortak faaliyetlere girerek ve ona sorumluluk vererek olur. 
- Kıskanmasın diye çocuğa aşırı ilgi  göstermemek ya da yanlış olan davranışlarını hoşgörüyle karşılamak, belli başlı kurallardan taviz vermemek gerekir.
-Çocuğa paylaşma duygusu aşılanmalıdır. Fakat eşyalarını kardeşiyle paylaşmak istemiyorsa zorlama yapılmamalıdır.
-Kardeşini kıskanan ve bunu davranışlarıyla belli eden çocuğa cezalar verilmemeli ve kesinlikle şiddet uygulanmamalıdır. Kendisine şiddet uygulanan çocuk bu davranışı örnek alabilir ve kardeşine veya çeşitli kişilere yönelik uygulayabilir.
-Anne ve babaların kardeşler arası kıyaslamalardan kaçınması gerekir. Her çocuk ayrı gelişim hızına, yetenek ve beceriye sahiptir. Bu durum çocuklarda özgüven eksikliğine, kardeşlerin arasının açılmasına, ve ömür boyu kıskançlığın devam etmesine neden olabilir.
-Kardeşler arası tartışmalarda taraf tutmamak, adil davranmak gerekir.
- Kardeşler arasında kıskançlık hissedildiğinde onları birbirinden uzaklaştıracak değil, yakınlaştıracak ortamlar yaratılması ve fiziksel şiddet olmadığı sürece kardeşlerin arasına anne ve babanın girmemesi daha uygun olacaktır.
Kıskançlık bütün insanların yaşadığı en doğal duygularından bir tanesidir. Kıskançlık bir nesneyi ya da kişiyi paylaşamama, sahiplenme duygusudur. Kıskançlık duygusu yaşamın her döneminde görülebilir, ancak çocukluk döneminde biraz daha yoğun yaşanabilir. Özellikle 2-8 yaş arasındaki çocuklarda kıskançlık daha fazla görülür. Çünkü bu dönemde çocuklar mantık kavramıyla değil daha çok duygularıyla yaşamı analiz ederler. 
 
Çocuklarda kıskançlığın çeşitli sebepleri olabilir. Çeşitli sebeplerden olabildiği gibi çeşitli kişilere de yönelik olabilir. Arkadaşa, anneye, babaya veya kardeşe yönelik kıskançlık gibi. Çocuklar kendilerine gösterilen ilginin, sevginin azaldığını düşündükleri anda kıskançlık yaşayabilirler. Özellikle küçük çocuklarda yeni doğan kardeşi kıskanma, kimi zaman yaşamı etkileyecek ve davranış bozukluğuna neden olacak derecede yoğun yaşanabilen bir duygu olabilmekte ve yardım gerektiren bir hal alabilmektedir.
Kardeş kıskançlığında kardeşe duyulan yoğun öfke duyguları belirgindir. Çocuk kardeşinin daha ön planda olduğu, daha çok sevildiği, her istediğinin yapıldığını düşünür. Kendisinin ise ikinci plana atıldığı, kendisine karşı bir haksızlık yapıldığı ve artık sevilmediği düşünür. Kardeşin gelmesiyle beraber çocukta artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı endişesi hakimdir. Yaşadıkları kıskançlığı çeşitli şekillerde ifade edebilir, çeşitli tepkiler gösterebilirler.
 
 
Belirtileri Nelerdir?
 
-Çocuk o güne kadar evde kendisi ilgi ve sevginin merkezindeyken, birden ikinci plana itilmiş gibi hisseder. Artık anne babasının ve diğer yakınlarının sevgi ve ilgisini kardeşiyle paylaşmak durumundadır. Sevilmediği düşüncesiyle anneden tamamen uzaklaşır, içe kapanır, yemek yememeye ve zayıflamaya başlayabilir. 
 
- Bebeksi davranışlara geri dönebilir. Altına yapma , bebek gibi konuşma , parmak emme gibi davranışlar gösterebilir.
 
-Aşırı sinirli ve öfkeli olabilir, sakinleşmekte zorluk çekebilir. Öfkelerini ve hırslarını çevreye tekme atarak, başka insanlara vurarak gösterir. Özellikle kardeşine zarar verici davranışlarda bulunabilir.
 
-Uyku düzeninde bozulmalar görülebilir. Anne ve babasının yanında yatmak isteyebilir.
 
-Evden ayrılmak istemez, okula gitmeyi reddedebilir.
 
- Fiziksel bir rahatsızlıkları olmadığı halde karın ağrısı , mide bulantısı gibi psikosomatik belirtiler gösterebilirler. Bazı çocuklarda ateşlenme bile görülebilmektedir.
 
- Bazı durumlarda çocuk kıskançlık belirtilerini kendi içinde saklar. Belirtilerin tam tersini göstererek kardeşine aşırı ilgi ve sevgi gösterisinde bulunabilir. Bunun nedeni annesinin sevgisinin tamamını kaybetme korkusudur.
 
- Anne babaya sık sık onu sevip sevmediklerini sorma ve sevgilerinden bir türlü emin olamama yaşanabilir.
 
Kardeş Kıskançlığı Nasıl Önlenebilir?
 
-Öncelikli olarak anne ve babalar kardeş kıskançlığının doğal bir duygu olduğunu bilmeli ve bu konuda bilgi sahibi olmalıdırlar.
 
-Hamileliğin ilk döneminden itibaren çocuğa bir kardeşinin olacağı, eve yeni bir bireyin geleceği bu yüzden evin her zamanki halinden daha heyecanlı, karışık olacağı çocuğa anlatılmalıdır. Bu paylaşım onun anlayabileceği şekilde olmalıdır.
 
- Çocuğun kardeşini, büyük ve değişmez bir mutluluk içinde kabul etmesini beklememek gerekir. Kardeşini sevmek zorunda olduğu söylenmemelidir.
 
- Çocuğun kıskançlığının artmasına sebep olacak “pabucun dama atıldı” gibi şakalar yapılmamalıdır. Çünkü çocuk bunu algılayabilecek olgunlukta değildir.
 
-Kardeşini kıskanan çocuğu bu duygusundan ötürü suçlamak, yargılamak, cezalandırmak son derece yanlıştır.
 
-Anne ve babanın çocuğa verdiği güveni ve sevgiyi sadece sözcüklerle değil, davranışlarla da iletmelidirler. Bu da ancak çocuğa zaman ayırmaya devam ederek onunla konuşarak, onunla ortak faaliyetlere girerek ve ona sorumluluk vererek olur. 
 
- Kıskanmasın diye çocuğa aşırı ilgi  göstermemek ya da yanlış olan davranışlarını hoşgörüyle karşılamak, belli başlı kurallardan taviz vermemek gerekir.
 
-Çocuğa paylaşma duygusu aşılanmalıdır. Fakat eşyalarını kardeşiyle paylaşmak istemiyorsa zorlama yapılmamalıdır.
 
-Kardeşini kıskanan ve bunu davranışlarıyla belli eden çocuğa cezalar verilmemeli ve kesinlikle şiddet uygulanmamalıdır. Kendisine şiddet uygulanan çocuk bu davranışı örnek alabilir ve kardeşine veya çeşitli kişilere yönelik uygulayabilir.
 
-Anne ve babaların kardeşler arası kıyaslamalardan kaçınması gerekir. Her çocuk ayrı gelişim hızına, yetenek ve beceriye sahiptir. Bu durum çocuklarda özgüven eksikliğine, kardeşlerin arasının açılmasına, ve ömür boyu kıskançlığın devam etmesine neden olabilir.
 
-Kardeşler arası tartışmalarda taraf tutmamak, adil davranmak gerekir.
 
- Kardeşler arasında kıskançlık hissedildiğinde onları birbirinden uzaklaştıracak değil, yakınlaştıracak ortamlar yaratılması ve fiziksel şiddet olmadığı sürece kardeşlerin arasına anne ve babanın girmemesi daha uygun olacaktır.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol